Aralık ayının gelmesiyle birlikte C vitamini deposu mandalina, portakal ve limonun en bol olduğu dönemdeyiz. Ancak Adana ve Mersin ovalarından gelen görüntüler, tarımdaki büyük çöküşü gözler önüne seriyor. Pazar günü pazara çıkan vatandaş filesini dolduramazken, üretici bahçesindeki malı "toplama maliyetini kurtarmadığı için" dökmeye başladı.
Adana Yüreğir ve Kozan'daki narenciye bahçelerinde durum içler acısı. Üreticiler, bir kilo portakalın (gübre, mazot, ilaç, su) maliyetinin 8-10 TL bandında olduğunu belirtiyor. Ancak bahçeye gelen tüccarın verdiği fiyat 3 TL ile 4 TL arasında değişiyor. Bölge çiftçisi isyanını şöyle dile getirdi:
"Sadece toplama işçiliği ve nakliye kilo başına 3-4 lira tutuyor. Tüccar gelip 'Dalıyla beraber 3 lira vereyim' diyor. Yani 'Bedavaya ver' diyor. Biz de toplamıyoruz, ağaçlar dökülüyor, yerler meyve doldu. Milli servet çürüyor."
Tarladaki bu yangın, şehirdeki vatandaşa "ucuzluk" olarak yansımıyor.
Adana Bahçe Fiyatı: 3-4 TL
Adana Semt Pazarı: 15-20 TL
İstanbul/Ankara Market Fiyatı: 45 TL - 60 TL
Aradaki yaklaşık 15 katlık fark, nakliye masraflarıyla açıklanamayacak boyuta ulaştı. Tüketici dernekleri, aradaki komisyoncu zincirinin "vurgun" yaptığını, üreticinin de tüketicinin de mağdur edildiğini savunuyor.
Özellikle Mersin Erdemli ve Adana Karataş bölgesinde limon üreticileri, depolarda beklettikleri ürünleri satamadıkları için dere yataklarına ve yol kenarlarına dökmeye başladı. Sosyal medyada paylaşılan o görüntüler, tarım politikasındaki plansızlığı bir kez daha gözler önüne serdi.
Ziraat Odaları acil çağrıda bulunarak devletin müdahale etmesini istiyor:
İhracat Teşviki: Tıkanan ihracat kapılarının açılması için ek destek verilmeli.
TMO Devrede Olmalı: Toprak Mahsulleri Ofisi veya belediyeler, ürünü doğrudan çiftçiden alıp halka ulaştırmalı.
Maliyet Desteği: 2026 ÇKS desteklerinin artırılması
