Fatih Ozdemir

Tarih: 23.10.2021 12:42

BİR ÜLKENİN ÖYKÜSÜ

Facebook Twitter Linked-in

BİR ÜLKENİN ÖYKÜSÜ
Bu hafta size dolar,altın,benzin,mazot,öğrencilerin sorunları,yükselen fiyatlar…. Kısacası ülkede her geçen gün bir öncekinden daha da fakirleşmemizi yazacaktım. Bunları daha önce onlarca kez yazmıştım ve her yazdığımda,her pahalılıktan şikayet ettiğimde bugüne göre ne kadar da zengin olduğumuzu fark ettim. Neden içinizi karartayım ki? Açıp sosyal medyada halk röportajlarını bir izleyin de milletimizin gerçekten de düşüncelerini değiştirmenin nasıl zor olduğunu izleyin. Yani herkesin kendince doğru tercih sebepleri var ve bu değiştirilemez.
Ben eski Türk Filmlerini çok sever sürekli de açıp izlerim. Şimdi televizyon kanallarında dönen diziler nasıl bugünün özetiyse o filmler de o dönemlerin aynası aslında. Mesela Kemal Sunal ve Oya Aydoğan’ın başrolünde oynadığı ‘Yüz Numaralı Adam’filmi vardı. Zengin reklamcılara Oya Aydoğan şöyle diyor;’halkın içinden bir kahraman çıkaracağız. Bak Ey vatandaş diyeceğiz,bu adam şu marka konserve yiyor,sen neden yemiyorsun? Şu marka gömlek giyiyor aman sen de giy,sen de Bay Halk gibi ol,seni de sevelim!’Tüm zamanların en büyük prim kapısı budur aslında. Bu sözlerde gizlidir. Sen de Bay halk gibi ol,seni de sevelim. Bu ülkede bu her zaman işe yarar. Halk kendinden olanı seçmek ister. Kendine yakın görür çünkü, kendisi gibi yemek yiyen,kendisi gibi yolculuk yapan,kendisi gibi gelir seviyesinde olanı. O günlerde de böyleydi,bugün de böyle. Sosyal medyada ünlü olan kişilerin de en büyük hayran kitlesine sahip olanlarına bakın,sıradan insanlardır. Aileden ünlü olmayan yani. Halkın içinden olan. Bu ülkede bu hep iş görür. Halkın çoğunluğunun kazandırdığı seçimlerin her türlüsünde halkın yaşam tarzına uygun görünen kazanır. Her ne kadar sonrasında halktan çok çok daha yüksek refah seviyesine sahip olsalar da,o vakte kadar yer sofrasında oturur,asgari ücretli evin reisinin geitrdiği yemeği yerler ve sonra ultra lüks arabalarına binip giderler.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —